CHARACTERS ↠ PDF, DOC, TXT or eBook ´ Necati Cumalı
Bir Makedonya beyinin, Balkan savaşı ve birinci dünya savaşı dönemine denk gelen kısa ve hareketli hayatını 500 sayfada anlatan, yalın bir Necati Cumalı kitabı. Son Osmanlı Beyi olarak Zülfikar Bey Rumeli’deki Türklerin yazarın gözünden bir temsilcisi gibi. Vatan için savaşıyor, dürüst ve yardımsever. Rumeli’deki halkların savaşa rağmen aslında barış içerisinde yaşamaları, birbirlerine olan destek ve dayanışmaları güzelce anlatılıyor kitapta. Rumlara ya da Bulgarlara karşı en ufak nefret söylemi ya da olayı yok. Epik kahramanımız eksiğiyle fazlasıyla şanına yakışır şekilde anlatılıyor. Çok da sürpriz gibi olmamış sürpriz sonlu:) 500 sayfa bir Rumeli beyinin hayatını okumalı mıydım? Emin değilim...
not. Cumalı bir yerde “Arapça bilmiyordu elbet. Büyüklerinden öyle görmüştü. Ölülerin ruhuna Yasin, Fatiha surelerini okurlar, pişmanlıklarından duydukları acıları tövbe suresi okuyarak yatıştırırlardı” cümleleriyle biraz Kemalist göz kırpmış gibi hissediliyor. Paperback Necati Cumalı'nın Balkan Savaşları ve sonrasındaki dağılmayı anlattığı bir romanı. Oldukça uzun, 500 sayfa. Lirik ve epik bir anlatımla, uzun uzun anlatmış o toprakları Cumalı. Balkanların son beyi, Goriçka Beyi Zülfikar Bey çevresinde kurmuş hikayesini. Zülfikar Bey gerçek bir kişi, Cumalı'nın da yakın akrabasıymış. Cumalı'nın ailesi daha sonra İzmir Ödemiş'e göçmüşler. Dolayısıyla hikaye yitip giden bir yaşamın, yaşam tarzının hüznünü taşıyor. Ama Yaşar Kemal gibi sulu zırtlak duygusal ve de ölçüsüz abartıcı değil, gayet ağırbaşlı, efendi. Ne savaşların, yıkımların ağıtları kulak tırmalıyor, ne de Zülfikar Bey'in kahramanlıkları karikatürleşecek derecede ballandırılıyor. Karakterler de öyle. Az konuşup çok iş yapıyorlar. Sevgi sözleri de kavga sözleri de kısa ve sade. Kemal Tahir geldi aklıma yer yer, onun dilleriyle düello eden kahramanlarına hiç benzemiyor Cumalı'nın Makedonya insanları.
Zülfikar Bey'in ailesi, soyu sopu tarihi, yetişmesi, okul yılları, ava çıkışları, kadınlarla münasebetleri, köyleri, köylüleri, uşakları, gayrimüslimlerle ilişkileri, toprakla, dağla kurduğu bağ giderek bize Osmanlı'nın son dönemindeki Makedonya'yı anlatıyor. Sabırla okuduğumuz ölçüde aşina oluyoruz. Selanik'in ve Manastır'ın cafcaflı gece hayatını, ulu ağaçların sükunetini anlıyoruz.
Romanı genel olarak çok başarılı buldum ve de zevkle okudum. Özellikle sonlara doğru sayfalar akıp gitti. Hele de sonunda gözlerim yaşardı. Çocukken iyi bir hikaye dinlediğim, yüreğimin coşkulandığı anları hatırladım.
Daha önce yazarın Aylı Bıçak diye bir hikaye kitabını okumuş ve bayılmıştım. O bence daha başarılıydı. Dili ve örgüsü daha yoğun, daha sanatlıydı. Duyguları da daha karmaşık, daha derindi. Bu roman başka bir şey elbette. Yine de en azından bir yüz sayfa kısa yazsaymış kitabı, daha vurucu olabilirmiş bence. Akrabalık ilişkileri fazla detaylı, kadınların sayısı fazla, oralardan kısıp ana karakterlere daha ağırlık verse daha bütünlüklü bir kitap olabilirmiş. Neyse, çok iyi bir kitap, çok iyi bir yazar. Herkese tavsiye ederim. Rumeli Beylerini unutmayalım. Paperback Balkan Savaşları hakkında, akıcı bir kurguyla, güzel tarihi bilgisi veriyor. Makedonyalı ana karakter Zülfikar bey, özgürlüğü, birlik olma hissini, liderlik ruhunu ve başka bir sürü nitelik taşıyan güzel anlatılmış ilginç bir karakter. Paperback
Ulusçuluk akımlarının, etnik çatışmaların etkisi ve Osmanlı'nın egemenliğini kaybetmesiyle Balkanlar'ın imparatorluktan kopuş sürecini anlatan roman, Makedonya'daki uç beyi bir ailenin son temsilcisinin yaşam öyküsü üzerine kurulu. Viran Dağlar