Olmeden once okuyun okutun diyebilecegim bir kitap. Ataturk'un ozeline dair pek cok seyi anlatirken okuyucusuna da yasamis gibi hissettirebiliyor. Sanki olaylarin gectigi anda ve mekanda gorunmez olmus da izliyormus gibi hissediyorsunuz.
Kitabin sonuna harika bir resim albumu de eklenmis, yanina minik notlar alinmis bu ince dusunce de ayrica kitaba bagliyor sizi.
2014 yili icinde okurken en cok keyif aldigim kitapti diyebilirm. Sabiha Gökçen Gökçen'in anılarını okumak çok uzundur aklımdaydı. Sekiz yıldır bekletiyormuşum. Kitap da sanırım 15 yıla yakındır basılmıyor, neden bilmem.
Kitap elbette Atatürk'e ilişkin bir anı kitabı olarak çok önemli. Bu kitaptan alınan pek çok bölümün, alıntının, anının başka kitaplarda kullanıldığına tanık oldum. Canlı, kolay okunan, bu anlamıyla gençlere de uygun, Atatürk'ün bir devrim önderi olarak da bir insan olarak da pek çok özelliğine ışık tutan bir yapıt. Bu anlamıyla önemli bir yer tutuyor, atlanmaması gerekiyor. 1981 yılında yazılmış olması elbette anılara konu olay ve olgularla yazım zamanı arasında önemli bir boşluk yaratıyor, buna dikkat edilmeli.
Bir anı kitabı olarak kitabın yayın niteliğiyle ilgili aynı ölçüde hoşnut olduğumu söylemem olanaksız. Kapakta anıları kaleme alanın Oktay Verel olduğu belirtilmiş. 'Kaleme almak' tam ne anlama geliyor? Sabiha Gökçen konuşurken bunları yazıya dökmekle mi sınırlı, yoksa Gökçen'in anlattıklarını bütünüyle yazılaştırmak, bir anlatı içinde bir araya getirmek, yani aslında kitabı yazmak anlamına mı geliyor? Bilmiyorum. Kitapta oldukça duygusal, yazınsal olmaya eğilimli ancak bunda çok başarılı olmayan bir dil egemen. Kitabı bir yurttaş merakı ve duygusuyla okuyanları tırmalamayabilir ancak bilimsel bir gözle okuyanın dikkatini çekecektir. Bazı tarih yanlışları, tutarsızlıklar var ve bunlar 4 baskı boyunca düzeltilmemiş. Gökçen, anılarını 1981 yılında yazdırmış (yine, 'yazdırmak' tam olarak ne anlama geliyor, bilmiyorum) olduğu için kitapta anlatılan son olaylarla kitabın yazılma tarihi arasında 40 yıla yakın bir süre var. Bu durumda o gün 70 yaşına yaklaşmış olan Gökçen'in belleğine ya da anlattıklarına ilişkin ayrıntılı notlar tutup belgeler biriktirdiğine güvenmemiz gerekiyor. Belirli noktalarda anlatılanların biriktirilen belgelere dayandırıldığını anlıyoruz, Gökçen'in anıların yazıldığı aşamada anımsadığı biçimiyle okuduğumuzu sezinlediğimiz bölümler de var. Merakından okuyacak okur için büyük bir sorun değil, kitapta yaşamsal bir yanlış olduğunu, Atatürk'ü bu kitapla öğreneceklerin yanlış bir Atatürk tanıyacağını düşünmüyorum. Ama bilimsel bir çalışmaya yönelik özel olarak güven uyandıran kesitlerin çoğunlukta olmadığını belirtmeliyim.
Sonuçta okuduğuma sevindim, eninde sonunda güzel, duygusal bir kitap. Gözden geçirilip ne yaptığını bile bir editörce dipnotlar ve düzeltmelerle varsıllaştırılsa hak ettiği tarihsel belge niteliğine de kavuşabileceğini sanıyorum. Sabiha Gökçen Şu zamana kadar kaç kitap okudum ve beni hem derinden etkileyen ve ağlamaklı duruma getiren çok az kitap oldu. Bu kitap, daha ilk 25 sayfada beni hem etkiledi, hemde ağlamaklı duruma getirdi. Böyle bir şeyi hiç bir kitap yaştmamıştı, iyi ki başladım bunu okumaya ve şimdiden bitirmek için sabırsızlanıyorum ama bitecek diye de üzülüyorum. Kesinlikle okumanızı tavsiye ediyorum. Sabiha Gökçen
Sabiha Gökçen 1913 yılında Bursa'da doğdu. Atatürk 1925 yılında Bursa'ya gelişinde Gökçen'i manevi evlat edindi. Öğrenimini Çankaya İlkokulunda ve İstanbul Üsküdar Kız Kolejinde yaptı.
1935'te Türkkuşu Sivil Havacılık Okuluna Atatürk'ün teşviki ile girdi. Bu yıllarda, dünyada havacılık alanında başarıya ulaşmış başka bir kadın yoktu. Rusya'daki eğitimini başarı belgeleriyle noktalayan Gökçen 1936'da Eskişehir Askeri Hava Okuluna girdi. Burada gördüğü özel eğitimden sonra dünyadaki ilk kadın askeri pilot oldu.
Gökçen daha sonra Türk Hava Kurumu-Türkkuşu'na başöğretmen olarak atandı. Halen Ankara'daki evinde Atatürk'ün anılarıyla baş başa yaşıyor...
Atatürk'ün Vasiyeti
Malik olduğum bütün nukut ve hisse senetleri ile Çankaya'daki menkul ve gayri menkul emvalimi C.H.Partisine alttaki şartlarla terk ve vasiyet ediyorum.
1) Nukut ve hisse senetleri şimdiki gibi İş Bankası tarafından nemalandırılacaktır.
2) Her seneki nemadan, bana nispetleri şerefi mahfuz kaldıkça, yaşadıkları müddetçe Makbule'ye ayda bin, Afet'e sekiz yüz, Sabiha Gökçen'e altı yüz, Ülkü'ye iki yüz lira ve Rukiye ile Nebile'ye şimdiki yüzer lira verilecektir.
3) S. Gökçen'e bir ev de alınabilecek ayrıca para verilecektir.
4) Makbule'nin yaşadığı müddetçe Çankaya'da oturduğu ev de emrinde kalacaktır.
5) İsmet İnönü'nün çocuklarına yüksek tahsillerini ikmal için muhtaç olacakları yardım yapılacaktır.
6) Her sene nemadan mütebaki miktar yarı yarıya Türk Tarih ve Dil Kurumlarına tahsis edilecektir. Atatürkle Bir Ömür
Free read Atatürkle Bir Ömür
